İlk maçımızın yorumları aşağı yukarı oyun kurgusu ve aksayan yada olumlu yanlarına kadar aynısıydı. Zira milli takımımızın oynadığı oyun şablonu tüm rakiplere karşı aynıydı.
1-Neriman ve Gözde ile 4 numaradan yüksek top atak ile sonuca gitmek.
2- Pasör çaprazı olarak manşet karşılayan, defans yapan kısa smaçörler ile oynamak.
3- Ortadan çok fazla atak yapamıyor, Bahar ve genç dediğimiz Kübra ile oynuyorduk. Çin takımı ise 17 yaşında orta oyuncu oynatıyordu!
Bu arada 4. orta oyuncumuz sanıyorum hiç oyuna girmedi.
4- Yeliz ve Seda neredeyse hiç faydalanmadığımız ve faydalanamadığımız 2 oyuncumuzdu. Neslihan'ın yokluğunda takımımız için çok önemli katkı beklediğimiz sporcularımız sahada çok az yer aldı. Burada akla gelen soru: Yeliz ve Seda sakat iseler neden 12 kişilik maç kadrosunda yer aldılar? Yok sahaya çıkacak kadar sağlıklı iseler neden bu oyunculara daha fazla şans vermedik?
Koç Barbolini takımla uzun süredir çalıştığı için Dünya Şampiyonası'na 1 ay kala bu en önemli turnuvaya EN GÜÇLÜ ve EN GENİŞ kadro ile katılmamızı sağlamalıydı. Yapılan antrenmanlarda en iyi verimi Yeliz ve Sedasız 6 ile aldığını gördüğü için böyle bir 6 ile ısrarla mücadele etmesine de saygı göstermemiz gerekmekte...
Bu turnuvada asıl görülen sorun, 2. milli takım denilen takımın ne kadar eksik, yanlış ve hatalı kurgu ile hazırlandığı ve planlandığıdır. 2. takımdan neden eksik yerlere oyuncu monte edilmedi diye sorgulanması gerekir? Alınan galibiyetlerde keyiflenenler, Grand Prix maçlarında milli takımımız sahada mücadele ederken 'Sakatlar yüzünden eksik takımız' demekle sahada oynayan sporcularımıza biraz ayıp ettiler.
5- Rakiplerimiz köşelerde smaçör olarak kuvvetli, inatçı, cesur ve teknik kapasitesi yüksek sporcular ile oynama gayreti içinde iken, biz büyük özveri ve kalite ile oynayan Gözde ve Neriman ile oynadık. Bu sporculardan sonra uzun, cesur ve aynı kalitede sporcumuz var mı geriye bakmak lazım.
6- Orta oyuncu olarak, Çin gibi bir takım 17 yaşında 1.90'dan uzun ve çok çabuk bir sporcuyu bulup takımına monte ederken, (bana göre) pasör çaprazında 15 sene Türk Milli Takımı'nı taşıyacak bir pasör çaprazı Kübra'yı ortadan oynatarak değerlendiremiyoruz. Neslihan varken 2003'ten beri Seda'yı pasör çaprazı yetiştirme kolaylığına kaçmamız, bugün uzun 4 no oyuncumuzun olmayışını sağlamıştır. Aynı hatayı Kübra ile yaptığımızı düşünüyorum. Orta oyuncu alternatifi olan Türk Milli Takımı, pasör çaprazında aynı yüksekliğe sahip bir Kübra'ya daha sahip değildir. İtalya Milli Takımı orta oyuncuları olan ve Kübra'ya çok benzeyen özellikteki sporcularını artık pasör çaprazı yapmıştır.
7-Bir diğer sorunumuzda, genç milli takımdan gelen süregelen seçilmiş sporcuların bir anda gözden çıkarılıp, yok sayılmasıdır. Oysa altyapılarda milli takımlar düzeyinde hizmet etmiş sporculardan kolayca vazgeçilmemesi gerekir. Ya da altyapıda hizmet eden antrenör arkadaşların A takımlar düzeyine gelecek sporcuları yıllardır yanlış seçtiği gerçeği düşünmelidir. Zira altyapılarda şampiyonluklar hepimizi mutlu ediyor, kahramanlar yaratıyor. 2 yıl sonra A takıma gelindiğinde bu sporculardan 1 tanesi bile A takımımızda yer alamıyor. Bu en önemli konudur bence.
8- Başarılı yada başarısız olurlar ama bu kalitede turnuvalarda Naz gibi 1. pasörün yanına, gelecekte Naz'a alternatif olacak fizik, teknik kalitede pasör koymalıyız. Naz'ın alternatifi çok başarılı da olsa Asuman değil diye düşünüyorum.
Türk Milli Takımı, zor olan 4 numara konusunu halletmiş (şimdilik) dünyada 2-3 takımdan biridir. Çok gereksiz ve zaruretten dolayı seçilmiş kısa smaçörü pasör çaprazı oynatmaktan vazgeçerek, uzun ve güçlü fizikli pasör çaprazı monte ederek, Bahar'ın çaprazına genç ve çabuk orta oyuncu koyduğumuz da çıtamız otomatikman yukarıya çıkacaktır. Rakiplerimiz 17-20 yaşlarda yeni jenerasyonlar peşinde koşarken, biz boyumuzu kısaltıp takım kurgumuzu yanlış yaparak, avantajlı konumumuzu kaybedebiliriz. Grand prix maçlarında genel olarak müthiş yürekli, kazanmak için oynayan, savaşçı bir milli takımımız vardı sahada.
Eksik yada yanlışları biz kendimize göre düşünüp yazıyorsak, mutlaka milli takım teknik ekibide kedi içinde doğru tesbitleri yapacaktır. 1 ay sonraki asıl turnuva olan Dünya şampiyonası maçlarına en doğru, en güçlü kadromuzu hazırlayacaklardır.
Bunun aksi olup ta, milli takımımız aynı kadro yapısı ve oyun kurgusu ile sahada olursa, o zaman söylenecek başka şeyler olacaktır.
Dünya Şampiyonası'nda milli takımımıza başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun.
Saygılarımla;