9-10-2014 Perşembe akşamı saat 21.15'te TRT Spor kanalında canlı yayınlanan Tele Smaç programında kısa süre de olsa konuşma şansım oldu. Zamanın kısalığı nedeniyle konuştuklarımı ve konuşmak istediklerimi bir kere de yazılı olarak ifade etme ihtiyacı duydum:
1. konu Dünya Şampiyonasında 9.olan Bayan Milli Takımımız başarılı mı, başarılı değil mi idi? Cevabım aşağı yukarı şöyleydi. Net olarak ‘’başarısız’’... Asıl sorun ise bundan sonra ne yapılacağıydı. Voleybol Federasyonumuzun mevcut teknik kadro ile devam edip etmeyeceğiydi… Bu teknik kadro devam edecekse takım kurgusu nasıl olacak, nasıl bir oyun sistemi ile oynayacağız ve oynamalıyız ? Elimizdeki mevcut oyuncuların kullanımı, taktik olarak en doğru pozisyonları ne olmalı, bu oyuncuların yanında kimleri, ne şekilde oynatarak Milli Takımımızı EN İYİ YERE getirebiliriz?.. Başarısız olan asıl yer-konum TEKNİK EKİBİMİZ idi… Sn. Barbolini kadro oluşumu ve kadronun yönetilmesini bana göre yanlış-kötü hazırlamış ve yönetmiş idi... Grand-prix maçlarında herkese ters gelen pasör çaprazı Melihan'nın oynatılması (bildiğimiz kadarıyla o günlerde Seda-Polen sakatlardı…Yeliz'i ise Sn Barbolini Dünya şampiyonasında düşünmediği için oynatmıyordu... Elindeki kadro ile de ortaya Meliha'nın pasör çaprazı oynadığı bir kurgu çıkıyordu..) Dünya Şampiyonasına hazırlık sayıldığından herkes takım kurgumuzu, Meliha'nın pasör çaprazı olarak oynayacağı şekilde düşündü. Fakat Dünya şampiyonası başladığında neredeyse tüm turnuva boyunca Meliha oyunda hiç yoktu. Çapraz olarak da Seda görev yaptı. Bu durumda hemen aklımıza şu soru geldi. Dünya şampiyonasına hazırlık sayılan Grand Prix maçlarında başka, Dünya Şampiyonasında niçin başka oyun şablonu ile oynadık? Türk Milli Takımı olarak OYUN KURGUMUZ-SİSTEMİMİZ neydi, nasıl oluşturulmuştu? Milli Takımımız 2 büyük turnuvayı bitirdiğine göre, Federasyon yetkililerimizin voleybol camiamızı yukarda bahsettiğim konularda bilgilendirmeleri gerektiği inancındayım...
Süre kısa olduğu için bu kadar detaylı konuşamadım, fakat aşağı yukarı yorumlarım bu şekildeydi.
2. yabancı sporcu sayısı çokluğu, Milli Takımlarımız için faydalı mı, zararlı mı idi?.. Ben kulüplerin uluslararası başarılarının yabancı oyuncu fazlalığı ile alakalı olmadığına inandığımı söyledim. Eczacıbaşı Spor kulübünde Sayın Cengiz Göllü'nün ekolünde yetişmiş, çalışmış biri olarak Türk Voleyboluna GERÇEK KATKININ, KENDİ ALT YAPISINDA YETİŞEN KALİTELİ SPORCULARIN SAYISININ ÇOKLUĞU OLDUĞUNA inandığımı belirttim. Bunun da plan-programla olacağına, kendi insanımıza-antrenörümüze güvenmeyle olabileceğini belirttim.. Plan-programın önemini vurgulamak için de 2 örnek verdim; Marko Motta milli takımlar sorumlusu iken benim yıldız kız takımımdaki yetenekli olduğuna inandığım bir oyuncumu seyretmesi için yardımcısı Alper'den ilgisini rica ettim. İsteğim, İstanbul'a geldiğinde Bahçelievler spor salonuna gelerek yıldız kız maçımızı seyretmesiydi... Makro büyük bir heyecanla geldi ve izledi. A Milli Takım sorumlusu Yabancı bir antrenörün yıldız kız takım maçına gelmesi çok önemli bir İŞ AHLAKIYDI benim için... Bir önceki federasyon başkanımız Sayın Erol Ünal Karabıyık zamanında çok başarılı bulduğum "Genç erkek milli takımının Ziraat Bankası Spor Kulübü A Takımı olarak 1.lig de oynatılması projesi" nin bu federasyon zamanında iptal edilmesini yanlış buluyorum. Genç milli takım oyuncularımızın Erkek Milli Takımlar tekni Direktörü Velyo Basiç yönetiminde, Ziraat Bankası Spor Kulübü adı altında 1. Lige katılacak, yarışacaktı..Bu proje ülkemizde yapılacak Genç Erkekler Dünya Şampiyonası öncesi, niçin ve kimler tarafından iptal edilmiştir bilmek isterim. Zira 17-18 yaşlarındaki sporcularımız için dünyanın sayılı sporcularına karşı oynamak çok büyük bir tecrübe olacaktı..
3. kamuya ait spor kulüpleri voleybolumuza faydalı mı? Voleybol sporuna sahaya takım çıkaran her kulüp faydalı ve değerlidir. Kamuya ait spor kulüpleri ne yazık ki iyi yönetilmiyor... Avrupa kupalarında sahaya 5 yabancı ile çıkan ve buna rağmen hedeflediği derecelere ulaşamayan spor kulüplerimizin Türk voleyboluna hizmet ettikleri söylenemez. Geçtiğimiz yıl Milli Takım oyuncularımızın yedek olduğu ve sadece 3 pozisyon arkada servise girdiği bir takımın milli takımlara katkısı ne kadar olabilir ki? Profesyonel ve doğru kişilere teslim edilmiş kamu kulüplerinin Türk voleyboluna katkısı tabiki çok fazla olacaktır.
4. Dünyada voleybol ülkelerin oyuncu yapısına göre oynanmakta. Rusya yüksek paslarla uzun fizik gücü olan sporcularla oynamakta. Küba atletik sporcu yapısı ve hücum gücü olan, 2 pasörlü sistemde ısrar etmekte. Japonya, Çin çabuk ve defansa dayalı teknik kapasitesi üstün sporcularla yarışmakta.. Genel olarak görünen o ki; çok iyi feykli pas atan pasörü ve servis karşılaması-defansı çok iyi liberosu olan takımlar çok başarılı olabiliyorlar.. Hücum gücü kadar defansta da başarılı olmak çok önemli.. Türk Milli Takımı, kendi kadro yapısındaki oyuncuların özelliklerine göre DEFANSA ÖNEM VEREN, ÇOK KALİTELİ TAKTİK SERVİS ATAN (mümkünse smaç servis), FİLE ÖNÜ VOLEYBOLU İYİ BİLEN, ATAKLARDA KUVVETLİ-İNATÇI-CESUR SMAÇÖRLERDEN KURULU oyun sistemini geliştirmelidir.