AXA Sigorta Efeler Ligi’nde 2.hafta, bugün oynanan karşılaşmaların ardından sona erdi.Haftanın sonuçları şu şekilde:
AXA Sigorta Efeler Ligi’nde 2. haftanın ardından oluşan puan durumu için tıklayınız.
MAÇ SONUCU | SETLER | İSTATİSTİKLER |
Türşad-Fenerbahçe Parolapara: 0-3 | 17-25, 20-25, 32-34 | Tıklayınız |
Brand Group Alanya Bld.-Kuşgöz İzmir Vinç Akkuş Bld.: 3-1 | 21-25, 25-18, 25-22, 25-15 | Tıklayınız |
Ziraat Bankkart-Arkas Spor: 3-0 | 25-21, 26-24, 25-19 | Tıklayınız |
Galatasaray HDI Sigorta-Rams Global Cizre Bld.: 3-0 | 25-20, 25-18, 25-18 | Tıklayınız |
Bigadiç Bld.-Bursa B.Şehir Bld.: 0-3 | 17-25, 18-25, 26-28 | Tıklayınız |
Develi Bld.-Hatay B.Şehir Bld.: 3-2 | 36-34, 18-25, 28-30, 25-18, 15-11 | Tıklayınız |
Spor Toto-Halkbank: 0-3 | 23-25, 11-25, 18-25 | Tıklayınız |
Sonuçta FB de "ezelî rakibi" ile aynı yola girdi, erkek voleybolunu boşladı, tebrikler. Öbür ezeli rakip BJK ise bu "işlerin" şampiyonu zaten, bu işi en balta şekilde yaptı, doksan yıllık şubeyi kapattı. Erkek voleybol takımına para dökeceklerine futbolda Fener'den gol yememek hesabıyla bi sağbek parası çıkarttılar. Bir de tutmuşlar kadın takımına transfer yapıp duruyorlar, ittire kaktıra sultanlar ligine çıkmışlar yine. Kadın voleyboluna "bakan" ama erkek voleybolu kendilerini kesmeyen apaçi tayfasına hitap ediyorlar doğrudan doğruya. GS'dan sonra FB de aynı yola meylediyor. Voleybolumuz erkeklerde de ilerliyor ama kulüpler geriliyor. Banka haksız rekabeti de gerçek ama bahane olarak yalan. Gelelim bankalarımıza. Halkbank şampiyonlar ligi üçüncüsü yaptığı için takımı Taner Atik'i göndererek "cezalandırmıştı." Bir de alay etmek için daha önce gruplardan bile çıkamayan başarısız ama şöhretli ve pahalı Sırp antrenörü geri getirmişler. Ziraat ve Kavas derslerini verdi, isabet oldu.
Mazeret olarak "devlet bankalarıyla rekabet edemiyoruz" gerekçesi öne sürülüyor. Doğru da erkek voleybolda değil ki bir tek, Vakıfbank ile de rekabet "edeme" o zaman ! Eczacıbaşı ile de edeme. Basketbolda Efes ile rekabet etmekten de şikayetin yok. Bunların da hepsi kendileri "tek branşla uğraşan" ve rekabette olmayan - olamayan Galatasaray ile Beşiktaş'ın yerine konmuş dolgu maddeleri, tıpkı erkek voleybolundaki gibi. Erkek voleybolu bunlara göre daha az masraf istiyor üstelik. Demek ki bankalarla rekabet konusu temelinde gerçekten ağır bir haksızlık yatsa da gerekçe olarak yalan. Kadın basketboluna bile paraları döküyor kulüp "her sene değişen rakiplere" karşı, tasarrufu bir tek erkek voleyboldan yapacak kadar vicdansız olmak için spordan "anlamamak" şart. Ayrıca tasarruf filan da yapmıyorlar, akıllı planlı hareket etseler genç Nijeryalı orta oyuncuyu İtalya'ya kiralamazlardı. Adam lise öğrencisi çocuk futbolcuyu bile İspanya'ya yolladı, kime ne anlatıyoruz ?
Fenerbahçe erkek voleyboluna değer vermesini bilseydi en başta takımı İzmir veya Ankara'ya taşırdı, çünkü kulübün voleybolsever taraftarları o iki kentte var. GS için de aynı şey geçerli. Bu arada belirteyim sadece kadın voleybolu izleyip de erkek voleyboluna dönüp bakmayanlar voleybolsever filan değildir, onlar başka bir kategori. Sadece kadın futbolu izleyen "futbolseverler" gibi, konumuz o tür kişiler değil. FB kalitesinde bir kadroya bomboş Altunizade'de maç yaptırmak neredeyse hakaret. Elbette bankalar ve başka kulüplerden teklif alır almaz kaçacaklar bu durumda. Zaten kulüpte yüzlerine bakan yok, kulüp TV'larında sıraları kadın basketbolu gibi Avrupa'da popülaritesi düşük bir branşın bile arkasına koyuluyor, niye dursunlar ki ? Yazık yani oysa ne güzel kadro kurmuşlar bu sezon, Kerem Eryılmaz da hakettiği şekillde başlarında. Oysa onu da İsmail Kartal'ı "yetersiz" diye gönderip bir Portekizli getirdikleri gibi yollamalarını bekliyordum, neyse Kartal'dan ders almışlar galiba.
Ne yazık ki FB de tıpkı GS gibi, Bankalar ve Arkas'ta yer bulamayan, "sırasını bekleyen" yıldız adayları ile oradaki sırasını savmış, doyuma ulaşmış yerli-yabancı eski şöhretlerin toplandığı bir havuz takım oldu. Spordan anlamaz, değer bilmez FB yöneticileri GS ve BJK yöneticilerini taklit ederek, yani sporun branşlarına kendi amatör kafalarınca "amatör branş" diye ad takarak, kulübün en iyi takım sporu ekibini başrolden figüranlığa indirdiler. Daha üç yıl öncesine kadar erkek voleybolda da diğer branşlarda olduğu gibi her yıl "FB ile değişen rakipleri" kapışırdı, artık sahneyi iki bankaya terk ettiler. Başrolde banka adedinin iki olmasını tetikleyen de Fenerbahçe'nin ta kendisidir, en iyi oyuncusu Ter Maat'ı kaptırdığı Ziraat bankasını Halkbank'ın karşısına dikti, bu bankanın ömründe ilk kez şampiyon olmasına yol açtı, Ziraatliler de üç yıl arka arkaya Ter Maat'ın öncülüğünde şampiyon oldular. Başkalarının getirdiği daha pahalı yabancıların hiçbiri onun kadar etkili olamadı.
İsrail hastane bombalamış beşyüz kişi ölmüş, biz burada güya "keyifle" maç oynuyor, izliyor, yorumluyoruz. Bize milli maçları sunan TRT de cumhuriyetimizin 100. yılı kutlama programını iptal etmiş, işe bak. Dam üstünde saksağan bahçelerde maydanoz. Spor kanallarını kapatsana sıkıysa madem çok üzüldün hastane bombalandı diye, cumhuriyetin 100. yılı ile derdin ne ? Elbette bu günler de geçer, vahşetin hesabı sorulmaz, voleybol da kaldığı yerden sürer. Hatta İsrail takımları ile voleybol maçı da oynarlar, başka yarışmalar da yapılır. Dün lig başladı, Ankara'daki iki banka arası ağır siklet vuruşması (el classico) ile FB-Sportoto maçlarını eşzamanlı izledim. Voleybolun kalbi Ankara'da atıyor, salon tıklım tıklım, düğün yeri gibiydi. Altunizde'de ise seyirci alınmayan antreman maçı vardı sanki, oyuncuların sesleri boş salonda yankılanıyordu. Oysa bu iki takımın kadrosu da ilginçti, Ankara'da maç yapanlara kafa tutabilecek ölçüde neredeyse.
Tebrikler voleybolx. Bir defalığına uzunca ve genellemeye dönük bir yorum yapayım dedim 1. hafta maçlarından Ziraat-Halk ve FB-Sportoto karşılaşmalarından yola çıkarak, ama dört gün sonra yayınladınız. böylece yorumumun okunurluğunu sıfırladınız. Ben de bunun üzerine dört gün önceki yorumlarımı tekrar yolluyorum, yine geç yayınlanırsa hızlı çıkana dek de bunu sürdüreceğim.