Halkbank, 2023 CEV Şampiyonlar Ligi yarı final ikinci maçında deplasmanda Polonya’nın Jastrzebski Wegiel takımını 3-2 (17-25, 25-18, 25-22, 16-25, 15-12) mağlup etmesine rağmen Şampiyonlar Ligi’ne veda eden taraf oldu.Temsilcimiz, Ankara’da geçtiğimiz hafta oynanan ilk karşılaşmadan 3-1’lik skorla mağlup ayrılmıştı.Karşılaşmanın istatistiklerine ulaşmak için tıklayınız.
Dünyadan
Yayınlanma: 06 Nisan 2023 - 11:57
Halkbank, Şampiyonlar Ligi'ne Yarı Finalde Veda Etti
Halkbank, 2023 CEV Şampiyonlar Ligi yarı final ikinci maçında deplasmanda Polonya’nın Jastrzebski Wegiel takımını 3-2 (17-25, 25-18, 25-22, 16-25, 15-12) mağlup etmesine rağmen Şampiyonlar Ligi’ne veda eden taraf oldu.
Dünyadan
06 Nisan 2023 - 11:57
Brankiça Mihayloviç defans yapmayı hayat boyu öğrenemedi, ama git Sırbiya'ya orada azize, adı neredeyse kiliselere verilecek. Meryem Ana'dan sonra iki numara neredeyse. Bizde olsa hala şunu-bunu öğrenemedi diye tukaka edilir, yerin dibine sokulurdu. Basketbolda en iyi iki takımın kaptanları Melih Mahmutoğlu ve Doğuş Balbay süre bile alamıyorlar, sorsan basketbol profösörlerimize eksikliklerini sıralarlar, asıl kendileri o branşta kesin egemen olan simsar sisteminin kölesi oldukları için...Velhasıl bu ülkede mobbing kıskançlık ve çekememezlik denen illet sadece bilim ve sanat insanlarımıza değil spordaki başarılı insanlarımıza da yaygın ve sistematik şekilde uygulanır, yazılı olmayan bir yasa gibi.
Oyunculara karşı da aynı şey yapılıyor. İçimizden Ebrar gibi bir değer çıkmış, el üstünde tutmamız gerekirken bir tane üst düzey takımımızda yer bulamadık. Şimdi neredeyse o üst düzey takımlarımızdan birini kendi başına eleyecek. Varsın blokları kullanamasın, orası da eksik olsun. Bu İtalyanlar bu kadar mı cahil onu alıp onun gazıyla başarı kovalıyorlar ? Yok Neriman'ın şurası eksikmiş yok Yeliz'in öbür özelliği yokmuş da bilmemne ! Erkeklerde Efe Bayram, futbolda Arda Güler gibiler kendi takımlarında çeşitli bahanelerle gerekli süreleri alamadan bu işten anlayan ülkelerin rasyonel yöneticileri tarafından kopartılıyor, henüz fiyatları artmadan. Yine erkek voleybolunda Fener'den İtalya'ya giden genç Nijeryalı'nın yerine ondan daha yetersiz yabancı oyuncu transferi bile yapıldı, evlere şenlik. Paramızla rezil oluyoruz böylece aynı zamanda. Boskoviç buraya geldiğinde defans bilmiyordu, biz öğrettik, Eczacıdan öğrendiğiyle milli maçlarda bizi bitirdi, Avrupa ve Dünya şampiyonu oldu.
Bir de tam tersi var. Konjoktürel durumlarda öne fırlamış ego abidesi futbol ve basketbol antrenör ve figürleri yıllarca başarısız da olsalar, bir - iki sezonluk başarıları karşılığında ilahlaştırılıyor, adları statlara salonlara yapıştırılıyor. Çirkin davranışlarına, rakip kulüp taraftar ve oyuncularına çirkefliklerine karşın üstelik. İçerde tuttuğum takımın rakibinin antrenörlüğünü yapmakta olan Taner kardeş de mesela Fenerbahçe gibi bir rakibi aleyhine laflar soksaydı, maçta çamura yatıp çıngar çıkarsaydı, rakip tribüne dönüp küfretseydi, veya rakip oyuncunun yanağını tırmıklasaydı yani fatihlik şenolluk erginlik yapsaydı, ya da Hido gibi sebebini yazmak istemediğim nedenle gittiği ülkede yasak yeseydi adı muhakkak bir beton yığınına verilirdi, orası kesin. Bu ülkede adı tekrarlanmaması gerekenler ilahtır, gerçek kahramanlar ise unutturulmaya ve değersizleştirilmeye çalışılır.
Başarıyı yadsımak ve başarı olarak görmemek bizim milli handikapımız zaten. Bu ülkede ne kadar başarılı olursan ol birileri daima hazırdır seni yerin dibine çekmek için. Halkbank 10 yıl boyunca pahalı antrenörler getirdi, üstelik şimdikinden daha fazla yabancı yıldız oyuncu ağırlıklı kadrolarla şampiyonlar ligi gruplarından bile çıkamadı, favori gösterildiği bir sürü maçı kendisinden çok daha ucuz rakiplere yitirdi durdu. Bunlar sorun edilmedi ama bir Türk antrenörün yönetiminde yabancıların yapamadığını yapınca başarıyı değersizleştirmek milli hastalık, başka ne diyeyim. Uzun süre batıda yaşadım, içlerinden başarılı sporcu veya antrenör çıkmayagörsün, milli kahraman olur, beden eğitimi öğretmenleri çocuklara onları örnek gösterir. Bizde ise eleştirmenlik yerin dibine sokmak sanılıyor.
Şu anda Zaksa formalite setleri oynuyor, İtalya'da salona çıkar çıkmaz ilk iki seti aldı ve işi hemşerisi olan ve bizim eleyen Jastebski'nin tersine zorlanmaksızın bitirdi, şampiyonlar ligi finali Polonya derbisi olacak. Halkbank Avrupa'nın ve dolayısıyla büyük olasılıkla ( Güney Amerika takımlarını izlemedim ) dünyanın 3 numaralı takımı 2022-23 sezonunda. Bu Türk erkek voleybolunun tarihi olarak doruk noktasıdır. Bizim yarıfinal sonuna kadar denk ve çekişmeli geçti diğerinde Zaksa fazla zorlanmadı,her iki maçta da üstündü. Halkbank basketbolseverlerin NBA izlemesi gibi izlenen bütün İtalyan ligi takımlarının üstüne çıktı. Bu bir yorum değil, maçlar sonuçlar ayan beyan ortada. Bir kez daha Taner Atik, staff ve tüm takıma tebrikler.
Yayınlamadığınız yazdıklarımı bir daha yolluyorum
Yanıtlarımı beğenmediniz demi yayınlamıyorsunuz ?
Brankiça Mihayloviç defans yapmayı hayat boyu öğrenemedi, ama git Sırbiya'ya orada azize, adı neredeyse kiliselere verilecek. Meryem Ana'dan sonra iki numara neredeyse. Bizde olsa hala şunu-bunu öğrenemedi diye tukaka edilir, yerin dibine sokulurdu. Basketbolda en iyi iki takımın kaptanları Melih Mahmutoğlu ve Doğuş Balbay süre bile alamıyorlar, sorsan basketbol profösörlerimize eksikliklerini sıralarlar, asıl kendileri o branşta kesin egemen olan simsar sisteminin kölesi oldukları için...Velhasıl bu ülkede mobbing kıskançlık ve çekememezlik denen illet sadece bilim ve sanat insanlarımıza değil spordaki başarılı insanlarımıza da yaygın ve sistematik şekilde uygulanır, yazılı olmayan bir yasa gibi.
Oyunculara karşı da aynı şey yapılıyor. İçimizden Ebrar gibi bir değer çıkmış, el üstünde tutmamız gerekirken bir tane üst düzey takımımızda yer bulamadık. Şimdi neredeyse o üst düzey takımlarımızdan birini kendi başına eleyecek. Varsın blokları kullanamasın, orası da eksik olsun. Bu İtalyanlar bu kadar mı cahil onu alıp onun gazıyla başarı kovalıyorlar ? Yok Neriman'ın şurası eksikmiş yok Yeliz'in öbür özelliği yokmuş da bilmemne ! Erkeklerde Efe Bayram, futbolda Arda Güler gibiler kendi takımlarında çeşitli bahanelerle gerekli süreleri alamadan bu işten anlayan ülkelerin rasyonel yöneticileri tarafından kopartılıyor, henüz fiyatları artmadan. Yine erkek voleybolunda Fener'den İtalya'ya giden genç Nijeryalı'nın yerine ondan daha yetersiz yabancı oyuncu transferi bile yapıldı, evlere şenlik. Paramızla rezil oluyoruz böylece aynı zamanda. Boskoviç buraya geldiğinde defans bilmiyordu, biz öğrettik, Eczacıdan öğrendiğiyle milli maçlarda bizi bitirdi, Avrupa ve Dünya şampiyonu oldu.
Bir de tam tersi var. Konjoktürel durumlarda öne fırlamış ego abidesi futbol ve basketbol antrenör ve figürleri yıllarca başarısız da olsalar, bir - iki sezonluk başarıları karşılığında ilahlaştırılıyor, adları statlara salonlara yapıştırılıyor. Çirkin davranışlarına, rakip kulüp taraftar ve oyuncularına çirkefliklerine karşın üstelik. İçerde tuttuğum takımın rakibinin antrenörlüğünü yapmakta olan Taner kardeş de mesela Fenerbahçe gibi bir rakibi aleyhine laflar soksaydı, maçta çamura yatıp çıngar çıkarsaydı, rakip tribüne dönüp küfretseydi, veya rakip oyuncunun yanağını tırmıklasaydı yani fatihlik şenolluk erginlik yapsaydı, ya da Hido gibi sebebini yazmak istemediğim nedenle gittiği ülkede yasak yeseydi adı muhakkak bir beton yığınına verilirdi, orası kesin. Bu ülkede adı tekrarlanmaması gerekenler ilahtır, gerçek kahramanlar ise unutturulmaya ve değersizleştirilmeye çalışılır.
Başarıyı yadsımak ve başarı olarak görmemek bizim milli handikapımız zaten. Bu ülkede ne kadar başarılı olursan ol birileri daima hazırdır seni yerin dibine çekmek için. Halkbank 10 yıl boyunca pahalı antrenörler getirdi, üstelik şimdikinden daha fazla yabancı yıldız oyuncu ağırlıklı kadrolarla şampiyonlar ligi gruplarından bile çıkamadı, favori gösterildiği bir sürü maçı kendisinden çok daha ucuz rakiplere yitirdi durdu. Bunlar sorun edilmedi ama bir Türk antrenörün yönetiminde yabancıların yapamadığını yapınca başarıyı değersizleştirmek milli hastalık, başka ne diyeyim. Uzun süre batıda yaşadım, içlerinden başarılı sporcu veya antrenör çıkmayagörsün, milli kahraman olur, beden eğitimi öğretmenleri çocuklara onları örnek gösterir. Bizde ise eleştirmenlik yerin dibine sokmak sanılıyor.
Şu anda Zaksa formalite setleri oynuyor, İtalya'da salona çıkar çıkmaz ilk iki seti aldı ve işi hemşerisi olan ve bizim eleyen Jastebski'nin tersine zorlanmaksızın bitirdi, şampiyonlar ligi finali Polonya derbisi olacak. Halkbank Avrupa'nın ve dolayısıyla büyük olasılıkla ( Güney Amerika takımlarını izlemedim ) dünyanın 3 numaralı takımı 2022-23 sezonunda. Bu Türk erkek voleybolunun tarihi olarak doruk noktasıdır. Bizim yarıfinal sonuna kadar denk ve çekişmeli geçti diğerinde Zaksa fazla zorlanmadı,her iki maçta da üstündü. Halkbank basketbolseverlerin NBA izlemesi gibi izlenen bütün İtalyan ligi takımlarının üstüne çıktı. Bu bir yorum değil, maçlar sonuçlar ayan beyan ortada. Bir kez daha Taner Atik, staff ve tüm takıma tebrikler.
Ben ortada basari filan gormuyorum.Hele taner atik e asla.Resmen finale cikabilmek varken yari finalde elendi.Wegielin hic bir ust duzeyi yoktu.Sadece taner atik gibi kotu bir koçları yoktu.En buyuk faktorlerden birisi o.Birde libero problemi.Gecen senede ondan oncede atik ayni libero ile devam ettti.Defans yapamayan volkan döne ile basari gelebilecegini zanneden atige ne diyim.Bir polonya ekibinin liberosunun cikardigi toplara bak,birde bizim liberolara.Bunu dahi ayirtedemeyen birini tebrik etmek şaka olsa gerek.Iste biz boyle davranırsak basari filan gelmez.Basarisizliklari gormezden gelmeyelim.Bu yuzden erkeklerde milli takimdada kulüp takimlarindada basari yok.Altin madalyayi gec madalya bile mucize oluyor.
Bu arada Adis Lagumziya'nı takımıyla ulaştığı konfederasyon kupası şampiyonluğu ve şampiyonluk gününde MVP ödülü nedeniyle kutlamak gerek. Hernekadar oyuncumuzun oynadığı takım da olsa ağır bütçeli havalı Modena final eşleşmesinde gönlümün düştüğü taraf olmasa da. Roselare az yabancılı ve neredeyse ulusal bir Belçika takımı. Bugün hiçbir seti alamadığı Modena'ya geçen hafta İtalya'da tek set bile vermemişti. Bu da çok yabancı meraklısı olan bizim kamuoyuna bir mesaj olsun, eğer algılama yeteneği körelmemişse tabii. Sonuçta bu gece Halkbank, Adis ve Ebrar ile gururlandığımız geceydi. Umarım haftaya Eczacı ile yaşarız bunu. Bakalım yarın Fener mi, Vakıf mı ? Herkes Sarı Melekleri favori görüyor - veya sanıyor - ama bu dezavantajdır. Vakıf bu durumda "gösteririm size kamuoyu" diye bileniyor. Bu durumları sever onlar, Guidetti de şapkasına tavşanlarını yerleştirmekte şu an.
Nasıl elendik, elebiliyirdik ah vah filan işin teferruatı. Elbette eleyebilirdik, Ankara'da kafa kafaya geçen üç seti vermemizin asıl kayıp olduğu şimdi anlaşılıyor. Bu ikinci maçta yapacağını yaptı sayılır Halkbank. Bu güzel galibiyet ve turnuva performansı nedeniyle tüm oyuncuları, Taner Atik ve tüm stafftaki ekibi kutlamak gerek.
Halkbankası bu güzel serüveni için kutlanmalı. Ülkemizi çok iyi temsil ettiler, gururlandırdılar. Artık bundan sonrası daha zor. 2011-14'te Halkbank, kısmen Fenerbahçe ve Arkas süreklilik sağlayamamışlar, çıkışları hızlı inişlerle son bulmuştu. Bu defaki çıkışı Halkbank'ın daha önemli, çünkü 2014'te gruptan doğrudan ev sahibi olarak dörtlü finale girmişti oysa şimdi en ağır İtalyan'ı devirerek aynı yerde ve finalist onu ancak zor bela eleyebiliyor. Şu anda Halkbank ağır hava yaptı, Avrupa'nın devleri arasında. Civitanova'yı elemişsin, Jastrebski'ye kılpayı elenmişsin, mağlup ederek finale yollamışsın, artık adın sanın onların yanında, dünyanın birkaç kafa takımından birisin. Seneye herkes seni yenmek için bilenecek.