Ligler bitti. Gözler ulusal ekiplerimize çevrildi. Her kategorideki zorlu maçlar bizleri bekliyor. Bu arada A takımlarımız ilk sınavlarını da Avrupa Şampiyonası Eleme Gruplarında verdiler.
Öte yandan kulüplerimiz, özellikle bayanlarda yeni sezon için transfer atağına da geçtiler. İnternet sitelerinde bunları okuyorsunuz. Aralarında gerçekten bizi heyecanlandıran kaliteli isimler var. Bu da ekim ayında başlayacak liglerimizi şimdiden güzel maçlar beklentisi içine sokuyor.
Transferleri bir yana bırakalım. Çünkü liglere daha çok zaman var. Şimdi ulusalları yazma, onlardan söz etme zamanı.
Gerçekten de ekim ayına kadar hemen hemen her hafta sonu bir sınavımız var. Bunların ilkini de son 15 gün içinde yaşadık. A Erkek ve Bayan takımlarımız Avrupa Şampiyonası 2. Raunt Elemeleri oynadılar. İki etapta yapılan bu 6 müsabaka sonunda Filenin Sultanları finallerde mücadele etmeye hak kazandılar.
Erkekler için işler beklediğimiz gibi gelişmedi. En azından “Beyaz Rusya'nın ardından ikinci olur, Play- Off oynarız” diye düşünüyorduk ki, evdeki hesap çarşıya uymadı. Sakat oyuncuların çokluğu, istikrarsızlık önümü kapattı. İşin kötü tarafı ilk kez katılacağımız Dünya Ligi de hemen başlıyor. Gerçi ev sahibi olduğumuz için Bursa da yapılacak F-G Grupları Finallerinde sonuçlar ne olursa olsun varız ama insan yine de ekibimizden iyi şeyler görmek istiyor.
SULTANLAR
Son dönemlerde bayanlarımız, hep bir sonra ki Avrupa Şampiyonasına direk katılma hakkını elde ettiği için elemeleri unutmuştuk. Bu yüzden biraz gerildik. Ancak eksik kadromuza karşın rakiplerimiz bizim seviyemizde olmadıklarından iki etapta da tüm müsabakalarımızı kazanarak yani 6 da 6 yaparak final biletini cebimize koyup, Grand Prix ve Dünya Şampiyonası'nda yapacağımız mücadelelerin planlamasına giriştik. Ayrıca ikinci takımımız da hafta sonundan itibaren Avrupa Ligi için sahaya çıkacak.
“Filenin Sultanları, iki etaplı 2. raunt eleme turunu kolay geçti” dedik. Ama bunun onların karşılaşmalarından söz etmeyeceğimiz anlamı çıkmasın. Çıtayı çok yükseklerde tuttukları için bu elemeleri biraz hafife alıyor gibi görünsek de sonuçta maç maçtır. Alınan her galibiyetin değeri vardır.
Oynadığımız karşılaşmaları biraz açalım. Sultanlar, 2. raundun ilk etabını Beyaz Rusya da oynadılar. Yukarıda da değindiğimiz gibi eksik kadrolarına karşın önce Finlandiya'yı 3-0 (25-15, 25-12, 25-14), sonra Danimarka'yı yine 3-0 (25-15, 25-16, 15-23) geçtiler. Son maçta ev sahibi Beyaz Rusya'yı da 3-1 (25-18, 23-25, 27-25, 25-13) yenip, bu birinci bölümü 3 galibiyet ile tamamladılar.
2. etap hafta sonu İzmir de yapıldı. Federasyonun davetlisi olarak arkadaşlarımla birlikte bu müsabakaları seyretme şansını yakaladım. Deplasmanda 3 müsabakayı da kazanan ekibimiz, kendi evinde, kendi seyircisi önünde beklenildiği gibi güle oynaya sonuca gitti.
İlk gün grubun en zayıf ekibi Danimarka karşısında, neredeyse bir antrenman maçı niteliği bile taşıyamayacak kadar kolay kazandık. Pasör Çağla, çaprazı Yeliz, 4 numaralar Güldeniz- Şeyma, ortadan Büşra- Kübra, Gizem Libero olarak görev yaptılar. Her sette de Gamze- Seda ikili değişikliği yaptık. Merve defansa girdi. Gözde ile Bahar'ı kullanmadık.
Setleri 25-10, 25-9, 25-15 biten karşılaşma da voleybolumuzun klasik oyun tarzını böylesine kolay bir maçta dahi elden bırakmadık. Yani manşet yüzdelerimiz; 71, iyi manşet 48 olmasına karşın pasör Çağla topları köşelere yönlendirdi. Yeliz 20, Şeyma ile Güldeniz 19'ar pas aldılar. Pasör çaprazı olarak giren Seda 7 kez topla buluştu. Toplam 80 pasın 65'i bu 4 oyuncuya. Ortadan oynayan Kübra 8, Büşra 7 atak yaptı.
Bir gün sonra teknik adamlarımız pasör Gamze, 4'den Gözde- Güldeniz, ortadan Bahar- Büşra, libero olarak da Merve'yi sahaya sürdüler. Servise karşı manşetimiz ilk güne oranla biraz daha düşük kaldı (yüzde 62, iyi manşet % 36). Böyle olunca da, köşeler; Gözde- Seda 30'ar, Güldeniz 24, Yeliz 4, (115 de 88), Bahar 17, Büşra 9 kez topla buluştular.
Ama bu karşılaşmada asıl söylenmesi gereken şey, iyi oynamadığımız gerçeğiydi. Böylesine bir rakibe ilk seti 18-25 vermek, ikinci sette 14-16' ya kadar geriden gelmek (3-6, 8-12, 11-14), canımızı sıktı. Bu arada kimse alınmasın ama, 14-16 da, Azerbaycanlı hakem “gardaşımız” Eldar Aliev'in bloğa çaldığı file, 2 de elden giden topa seyirci kalmasıyla 17-16 öne geçmemiz de, 19-16' da üst üste 3 sayı vererek yakalanmamız da olumsuz bir başka görüntüydü. Bu zor anlarımızdan ise bizi Gözde çekip çıkardı: 25-21.
Sonra her şey normale döndü ve 25-17, 25-15' lik setlerle karşılaşmayı 3-1 noktaladık.
Bu sonuç; daha bir maçımız olmasına karşın takımımızı 20015 de Belçika ve Hollanda'nın birlikte organize edeceği finale taşımış oldu. Böylece ilk defa 1963 yılında katıldığımız Avrupa Şampiyonası finalinde üst üste 7. toplamda ise 12. kez mücadele edeceğiz. Hatırlanacağı gibi 2003 de Ankara da gümüş, 2011 de Sırbistan da bronz madalya ya uzanmıştık.
Son gün oynadığımız Beyaz Rusya mücadelesine de değineyim.
Finlandiya karşısında ki kadroyu liberolar Merve- Gizem değişikliği dışında koruduk. İlk set biraz bekleyerek oynadık (7-2, 7-5, 12-7, 14-12, 22-16, 25-22). Sonra sertleşen servisler, hücumlarda çeşitlilik ve yükselen tempo işleri normale döndürdü. Böylece 25-13, 25-14'lük iki setle mücadeleyi 3-0 noktaladık.
Olumsuzluk demeyeyim ama, yine klasik köşelerden oyun (Güldeniz 26, Gözde 23, Seda 23, Yeliz 2 pas aldılar, orta oyuncular; Bahar 9, Kübra 6 kez top kullandı), uzayan ralilere karşın 3 sette 5 blok sayısı eksi olarak hanemize yazıldı.
Şimdi, bu kadroda yer alan Yeliz, Gamze, Çağla, Şeyma, Kübra Avrupa Ligi'nde oynayacak ekibimize katılacaklar. Hafta sonu Mersin de start alacak lig, 16-19 Temmuz da yapılacak finale kadar devam edecek. Biliyorsunuz, Avrupa Ligi'nde statü değişikliğine gidildi. Artık 4'lü Final yok. Bayanlar da gruplarında ilk sırayı alanlar içeride ve dışarıda iki maç yapacaklar. Birinci belli olacak. Erkekler de grupların ilk ikileri çapraz olarak 2 müsabaka oynayacaklar. Kazananlar yine ayni şekilde final de buluşacaklar.
ERKEKLER
Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde erkekler bizi fazlasıyla üzdüler. Yukarıda değindiğim gibi en azından “Play- Off oynarız” düşüncemizi de gerçekleştiremedik. Oysa Danimarka'daki ilk turnuva da Beyaz Rusya'ya 2-3 kaybedip, ev sahibini 3-1 ile geçip bir hayli umutlandık. Ne var ki son gün İsveç'e hemde 0-3 yenildik.
Beyaz Rusya'da ki ikinci etaba 3-1'lik Danimarka galibiyetiyle girdik. Ama İsveç'e bir kez daha (2-3) kaybettik. Buna karşın son gün ev sahibi 0-2 öne geçip finali garantileyince, “Acaba buradan maçı çevirip grup ikinciliğine uzanır mıyız?” Diye tekrar umutlandık. Ne var ki devamını getiremedik ve Avrupa ŞampiyonaSI Finali defterini kapattık.
Şimdi erkekler için yeni bir heyecan başlıyor. Birinci takımımız, yani Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu oynayan ekibimiz Emre'nin de katılımıyla hafta sonu Meksika' da, daha sonra Tunus da Dünya Ligi Grup maçları için sahaya çıkacak. İkinci takımımız ise, yine hafta sonu başlayacak Avrupa Ligi'nde mücadele edecek.
Görüldüğü gibi yaş gruplarının da katılımıyla birlikte günlerimiz hep ulusallarla dolu olacak.