Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği Avrupa Şampiyonası'nda Filenin Sultanları dördüncü oldu. Yarı finalde Hollanda'ya, üçüncülük müsabakasında da Sırbistan'a yenilen ulusallar böylece kürsünün dışında kalmış oldular.
Bu büyük organizasyon başlamadan 4 gün önce sitemizde çıkan yazımın son bölümünde şöyle demiştim:
“Oyuncularımız, teknik kapasiteleriyle, hırslı yapılarıyla, becerileriyle grupta Azerbaycan'ı, Macaristan'ı, Belçika'yı aşıp birinci olarak direk çeyrek finale çıkarlar.
Play- Off dan gelecek ekip fazla sorun çıkarmaz. Yani adımızı yarı finale yazdırırız. Burada rakip büyük bir olasılıkla İtalya olur. Ben onları da yenip finalde Sırbistan ile buluşacağımızın beklentisi içindeyim.”
Ne yazık ki bu öngörüm gerçekleşmedi. Oysa grupta 3 rakibimizi de kolay aşarak çeyrek finale çıkmıştık. Burada Play- Off dan gelen Almanya ile eşleştik. Bu ekibin bize fazla sorun çıkarmayacağını düşündüm (ilk yanılgım bu oldu). Ne var ki şampiyonadaki ilk 3 karşılaşmayı aratır bir oyun içinde kalınca 1-2 geri düştük. 4. sette işler yolunda giderken 21-16 da, yani seti koparmaya 4 sayı kalmışken duruverdik. Ve fark 1'e indi: 22-21. Setin sonunu Naz'ın içeri kaçan topu sayıya dönüştürmesiyle getirdik: 25-23.
5. seti biraz anlatmalıyım. 2-2'nin ardından 2 sayılık bir avantaj yakaladık: Bu 7-5'e kadar sürdü. Sonra 7-8 geriye düştük. Saçlarımızın dikilmesi uzun sürmedi: 10-8. 11-9 da antrenörümüz Ferhat Akbaş servise gelen Kübra'yı çıkarıp Gözde'yi aldı. Bu oyuncumuzun harika iki servisiyle bir anda sayıları 13-9 yaptık. Dördüncü sette olduğu gibi Naz sete (15-12) ve maça (3-2) noktayı koyan sayıyı alıp final yolunu açtı.
HOLLANDA VE SIRBİSTAN'A YENİLDİK
Yarı finalde Hollanda ile buluştuk oysa ben İtalya rakibimiz olur diye düşünmüştüm ancak İtalya grupta ev sahibi karşısında yokları oynayınca ikinci kez yanılmış oldum.
Yarı finali ev sahibi karşısında 0-3 kaybettik. Bu maçta; artı değerlerimiz olarak nitelediğimiz nosyonlarımızı sahaya yansıtamadık. Biz yumuşak servis atarken, rakibimiz bizi oynatmamak için taktik ağırlıklı ve çeşitlediği servisleriyle çok zora soktu. Bunun sonucunda da gerek karşılamada, gerekse hücumdaki hatalar direncimizi kırdı. Ayrıca Hollanda'nın sayıyı getiren ataklarınında bizden daha iyi olduğunu vurgulamalıyım. Sonuçta maçı da 0-3 vererek final umudumuzu yitirdik.
“Final de buluşuruz” dediğim Sırbistan ile üçüncülük için kozumuzu paylaştık. Hollanda karşılaşmasında olduğu gibi, Sırbistan maçında da beklenen oyunumuzu ortaya koyamadık ve 0-3 yenilerek en azından bronz madalyayı boynumuza takma şansını yitirdik.
SONUÇ: FIRSATI KAÇIRDIK
Yarı final ve üçüncülük müsabakası için fazla bir detaya giremiyorum. Çünkü TVF ve onun anlaştığı yani sultanların sponsoru olan firma, voleybolun peşinde koşan, gündemde tutmak için çaba harcayanları Türkiye de bırakıp, başka bir grubu Hollanda'ya götürmeyi daha uygun bulunca bizlere de müsabakaları televizyondan izlemek düştü. Böyle olunca da son iki maçımızın öyküsünü yazma şansını kaybetmiş olduk.
Sonuç olarak finali hedeflediğimiz ve beklediğimiz Avrupa Şampiyonası'nda, son 3 maçta ki vasat performansımız nedeniyle derece fırsatını kaçırmış olduk.
Şimdi bazı kişiler bu dördüncülüğü başarı olarak niteleyeceklerdir. Üzgünüm ki, rakip takımlara, oyunculara, oyun kurgularına baktığımda onlarla ayni düşünceyi paylaşamıyorum...
Bu arada ne antrenörümüzü, ne de tek tek oyuncularımızı suçlamak aklımdan bile geçmiyor. Çünkü onlar bizlerden çok daha fazla başarılı olmayı istediler. Ancak olmadı. Bizim gücümüz takım oyunundan kaynaklanıyordu. Bunu beceremeyince de evimize madalyasız döndük.
Şimdi tüm hatalardan sıyrılıp Ankara da yapılacak Olimpiyat elemelerine odaklanmalıyız. Grand Prix'de bir alt gruba düşmekten son anda sıyrılmıştık. Avrupa Şampiyonası'nda da bekleneni elde edemedik. Bu iki organizasyonu telafi etmenin, tekrar yükselişe geçmenin tek yolununda olimpiyat vizesi almaktan geçtiğini aklımızdan hiç çıkarmamalıyız.
İÇERİDE NELER OLDU?
Çok yoğun geçen ulusal takımlar faaliyetlerini geride bıraktığımıza göre artık gözlerimizi iç dünyamıza çevirebiliriz. Önce Balkan Kupası'ndan başlayayım. Trabzon İdman Ocağı umduğumuz gibi birinci olup Challenge Kupası'nda mücadele etme hakkını yakaladı. Beşiktaş Erkek Takımı ise ayni başarıyı gösteremedi.
Diğer ekiplerimiz ise genelde lig için hazırlıklarını turnuvalarla sürdürdüler. Özellikle bayanlarda Sarıyer Belediyesi ile Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin organizasyonları, katılan takımlar ve kalitesi açısından çok ön plana çıktı.
SARIYER TURNUVASI
Uluslararası Sarıyer Turnuvası'nda; Çanakkale Belediyesi dışında 3 takımımızı izleme şansım oldu. Eksik kadrolarına karşın ortaya koydukları oyun lig için iyi bir görüntü verdi.
Sonuçta Bursa Nilüfer Belediyesi ile Vizura finalde buluştular. Müsabakadan galip çıkan Sırp ekibi birinci oldu.
Sıralama ise şöyle: 1. Vizura- Sırbistan, 2. Nilüfer Belediyesi, 3. Sarıyer Belediyesi, 4. Çanakkale Belediyesi, 5. İlbank, 6. Targoviste- Romanya).
CENGİZ GÖLLÜ TURNUVASI
20 Aralık 2014 de kaybettiğimiz Cengiz Ağabey adına ikincisi düzenlenen ve 5 gün sürecek
Uluslararası turnuva da ev sahibi Bursa Belediyesi, Galatasaray, Atom Trefl Sopot (Polonya), Telekom Bakü (Azerbaycan), Saratov (Rusya), Cannes (Fransa) mücadele ettiler.
Pazar günü Bursa Belediyesi ile Galatasaray'ın kozlarını paylaştığı mücadeleyi seyretme şansım oldu. İki takımında eksik kadrolu olması gelecek için yorum yapmaya izin vermiyor (Bursa da; Sırbistan ulusal takımında bulunan Nikolic ve çeyrek finalde elenen Belçika'nın pasörü Dirickx yoktu. Sarı- kırmızılılarda da yine Avrupa Şampiyonası'nda oynayan Belçikalı Leys, İtalyan Centoni, Güldeniz yer alamadı. Bu oyuncuların katılımıyla iki takımda ciddi bir ivme yakalayacak).
Bilginiz olsun diye Bursa B. Belediyesi'nin, Galatasaray'ı 3-1 (25-16, 25-22, 22-25, 25-23) yendiği karşılaşmasının kadrolarını ve dizilişlerini de vereyim.
Belediye: Birgül, Gözde, Joycinha, Selime, İpek, Cansu, Buse (libero), Ciara, Yaren.
Galatasaray: Gamze, Ezgi, Aslı, Nursevil, Mislina, Jackson, Nihan (libero), Ada, Ecem.
Pazartesi günü genç oyuncularını sahaya süren Galatasaray, Azerbaycan ekibi eski Arçelik Antrenörü Zoran Gajic'in takımı Telekom Bakü'ye 0-3 yenildi. Oynayan oyuncuları da yazayım: Nursevil, Ada, Melis, Ecem V., Işıl, Su, Bihter (libero), Mislina, Ecem A., Gamze, Nihan.
Bursa B. Belediyesi ise Fransız ekibi Cannes'i 3-2 ile geçerken Birgül, Ciara, Joycinha, Selime, İpek, Cansu, Aylin (libero), Gözde, Buse (libero), görev yaptılar.
2. LİGLER BAŞLADI
Bu arada ikinci liglerimizin startı verildi. Hem bayanlarda, hemde erkeklerde 2 grupta 24 ekibin kozlarını paylaşacağı müsabakaların geçtiğimiz yıllara oranla daha sıkı geçmesi bekleniyor.
1. LİGDE BAYANLAR SAHNEYE ÇIKIYOR
Türkiye Bayanlar 1. Voleybol Ligi'nde perde cuma günü Fenerbahçe- Salihli Belediye karşılaşmasıyla açılacak. Cumartesi günü de 5 maçla devam edecek.
Gelenek haline geldiği için bende fazla detaya girmeden, kadrolara bakarak, yani kağıt üzerinden ligimiz için öngörüde bulunayım.
İlk 3, geçen sezon olduğu gibi (alfabetik sıraya göre yazayım kimse alınmasın) Eczacıbaşı VitrA, Fenerbahçe Grundig, Vakıfbank'ın olur. Sonrası için Galatasaray ilk aday. Ama gerek Sarıyer, gerekse Cengiz Göllü turnuvalarında izlediğim takımları düşününce, gerçekten bir sıralama oluşturamıyorum. Bu nedenle liglerimizde çok zevkli ve çekişmeli maçların bizleri beklediğini şimdiden söyleyebilirim.