TEŞEKKÜRLER VAKIFBANK
TEŞEKKÜRLER ECZACIBAŞI VİTRA
Yazıma, bizlere çarşamba akşamı harika bir atmosfer yarattıkları, böylesine güzel seyirci topluluğunun İstanbul da da olabileceğini gösterdikleri için iki takıma da teşekkür ederek başlamak istiyorum. Başlığı da onun için böyle koydum.
Özlemişiz bu seyirciyi. En ufak bir kötü sözü ağzından kaçırmayan, rakip takımla uğraşmayan, sadece kendi ekibini coşkuyla destekleyen bu topluluğu çok sevdim.
Yurt dışına gittiğimizde; özellikle de Polonya ve İsviçre de ki müsabakalarda keyifle, biraz da kıskanarak izlediğimiz bu güzel olayı İstanbul da görmek beni çok mutlu etti. Gerçi ilk karşılaşmada da böyleydi ama bu kez diğerinden biraz daha farklı olan, kaybedenin Avrupa defterini kapatacağı son randevu olmasıydı. Yani olmak veya olmamak mücadelesinde bile hoşgörü en üst düzeydeydi.
İşte bu bence maçın da önüne geçti. Geriye dönüp baktığımda; ne heyecan, ne oyun sırasında sahada yer alan yıldız voleybolcuların göze hoş gelen hücumları, ne rakibi oyundan düşüren etkili servisler, ne de seyredenleri ayağa kaldıran defanslar aklımda kaldı. Kalan tek şey bu güzel seyirciydi. Umarım bu atmosfer diğer takımlara da örnek olur
GELELİM MAÇA
Bir hafta önceki yazımda iki ekibin ilk randevusu için şunları yazmıştım:
“Aradan 8-9 gün geçmesine karşın bayanların maçlarını da kısaca hatırlatmak istiyorum.
Şampiyonlar Ligi'nde beklenildiği gibi Fenerbahçe Grundig, Polonya da kazanarak önünü açtı. Zaten ekibimizin 4'lü Final de olacağını kuralar çekildiğinden bu ya söylüyoruz.
Asıl heyecan yarı final de rakibi Eczacıbaşı VitrA mı, Vakıfbank mı olacak? Sorusunun yanıtıydı. İlk raundu 3-2 kazanan sarı- siyahlılar oldular. Şimdi bu hafta arası rövanş var. Bakalım kim yoluna devam edecek?
Aslında ben Türk Voleybolunun lokomotifi bu iki kulübünün ilk randevusununda voleybol kalitesinin tavan yapmasını bekliyordum. İlk seti bir yana bırakırsak (hadi buna biraz zorlamayla ikinciyi de ekleyelim) kesinlikle hayal kırıklığı yaşadığımı söyleyebilirim.
Hatırlayınız. 25-27 biten ilk setten sonra yavaşlayan oyun ritmi, “eh” dedirten 25-18' lik ikinci set ve hepimizi şaşırtan 25-10'luk bir mücadele.
Bununla da bitmedi. 25-10 kazanan Eczacıbaşı VitrA'nın 4. seti 14-25 kaybetmesini, tersinden ele alalım; 10-25 kaybeden Vkıfbank'ın adeta dirilerek 25-14 seti almasını nereye koyacağız?
Ben bu sorunun yanıtını bulamadım. Şimdi rövanşı bekliyorum. İnşallah bu kez hem yerli, hem de yabancı star oyuncuları kadrosunda bulunduran iki takımımız voleybolun tavan yaptığı bir mücadeleyi bizlere izletirler...”
BEKLENTİM GERÇEKLEŞMEDİ
Oyuncuların aşırı stres yüklü olmaları nedeniyle yine umduğumu bulamadım ama ilk müsabakaya oranla (setler 25-21, 25-18, 25-21 gibi biraz farklı bitse de) heyecan çok daha yüksekti.
Vakıfbank rakibine oranla daha iyi oynadı. Servislerde ve hücumlarda daha etkiliydi. Servise karşı manşetlerde pasörleri Naz'a daha iyi top getirdiler. Ayrıca blok üstünlüğü de onlardaydı.
Bu istatistik verilere de yansıdı. Vakıfbank servisten direk alınan sayılarda 7-2, bloklarda 13-6, hücumlarda % 40'a- % 38, Servise karşı manşetlerde % 51, iyi manşet % 40. Turuncu- beyazlılar: % 31, iyi manşet % 11 öndeydi.
Buraya bir parantez açıp maçın asıl kırılma noktasının bu olduğunu söyleyebiliriz. Hedefe böylesine etkili servis atarsan zaten kolay kolay kaybetmezsin. Çünkü servislerin getirisi sadece direk sayıyla kalmaz. Blokların çalışır, rakip top öldürmekte zorlandığı için defanstan çıkan topların sayısı artacağı gibi atağa dönüşmesinin avantajı da eline geçer. İşte bence işin özeti de buydu diyebilirim.
Netice de Vakıfbank daha iyi oynamanın ödülünü de bu kez maçı 3-0 alarak gördü.
Şimdi rakip Volero Zürich. Eczacıbaşı VitrA karşılaşmasına göre çok daha kolay bir müsabaka bizleri bekliyor.
NOT 1
Devlerin bu randevusunda bir ara gözüm yedek oyunculara takıldı. Vakıfbank da hiç oyuna girmeyen Sheilla (Brezilyalı, her türlü başarıyı yaşamış bir pasör çaprazı)- Kimberl Hill (Amerika ulusal takım oyuncusu)- Seda (ulusal formayı giyen voleybolumuzun önemli ismi)- Kübra (Sultanların orta oyuncusu)...
Eczacıbaşı VitrA da kısa süreli görev yüklenen Boskovic (son Avrupa Şampiyonası'nda Sırp takımımın en skorer ismi)- Neriman (ulusalların skora en çok katkı sağlayan sporcularından biri)- Kreklow (çabuk voleybol oynamayı hedefleyen ve uygulayan Amerika'nın pasörü- Büşra ve Bahar (Filenin Sultanları'nın Kübra ile birlikte 3 orta oyuncusundan ikisi)...
Sahada yer alanları ve dışarıda bekleyen bu oyuncuların kalitelerini, kariyerlerini düşününce neden daha iyi bir maç izlemek istediğimi sanırım daha iyi anlamışsınızdır.
Öte yandan fazla kurcalamak istemiyorum ama bu durumu başka açılardan da ele alabilirsiniz...
NOT 2
Çarşamba akşam ki mücadelenin oyuncular kadar, antrenörleri de aşırı strese soktuğunu gösteren bir küçük notla bu bölümü noktalayayım.
Maçın 3. seti oynanıyor. Vakıfbank topu öldürdü: 22-19. Guidetti daha önce yaptığı gibi servise gelen Robin veya Milena Rasic yerine Melis'i almak düşüncesiyle değişikliğe gitti. Ama bu kez kenar yönetimin dalgınlığından (belki de çıkacak oyuncunun numarasını gösteren tabela yanlıştı) Melis, 4'e yani öne gelen Robin'in yerine oyuna girdi. Eczacıbaşı bu hatayı topu öldürüp ceza kesemeyince Gözde sayıyı bularak durumu 23-19 yaptı ve herkesi rahatlattı.
FENERBAHÇE GRUNDİG İŞİ KISA TUTTU
Şampiyonlar Ligi'nde ki diğer temsilcimiz Fenerbahçe Grundig ilk maçta olduğu gibi rövanşta da Polonya ligi lideri Chemik Police'yi 3-0 yenerek 6'lı Play- Off'a çıktı.
Rakibi karşısında tempolu bir oyun ortaya koyan sarı- lacivertliler setleri de 25-21, 25-16, 25-14 gibi açık farkla aldı.
Mücadeleyi set vermeden kazandı ama servise karşı manşetlerde biraz gerilerde kalması gelecek adına iyi sinyaller vermedi. Belki bu biraz da maçı kolay görmekten, rakibi küçümsemekten kaynaklanmış olabilir ama en azından bir uyarı olarak akılda kalmalı.
CEV VE CHALLENGE KUPALARINDA İŞLEM TAMAM
Bu arada diğer iki kupada ki 3 temsilcilerimiz ilk karşılaşmalarda olduğu gibi yine rakiplerini yenerek yarı finale yükseldiler.
Genel beklentimiz; gerek Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin, gerekse Trabzon İdman Ocağı'nın rövanşlarda da fazla sıkıntı yaşamayacağı yönündeydi. Nitekim ikisi de kazanarak yollarına devam ettiler. .
Sonucunu pek kestiremediğimiz ve rövanş için endişe duyduğumuz karşılaşma şüphesiz ki İmpel Wroclaw- Galatasaray Daikin arasındaki mücadeleydi.
Sarı- Kırmızılılar zorluğu aşıp ilk maçta ki gibi bir kez rakibini ayni skorla (3-1) dize getirip önemli bir başarıya uzandılar.
YENİ RAKİPLER
Şimdi Avrupa Arenası'nda devam eden 5 takımımızı yeni bir heyecan ve müsabaka trafiği bekliyor.
Şampiyonlar Ligi 6'lı Play- Off Turunda Fenerbahçe Grundig, Dinamo Moskova, Vakıfbank da
Volero Zürich ile oynayacak.
Grubunu ilk sırada bitiren, bir önceki turda sarı- lacivertlilerin grubunda yer alan Alman Dresdner'i iki maçta da yenerek buraya gelen Dinamo Moskova güçlü bir ekip. Şu anda Rusya liginde ilk sırada yer alıyor. En yakın rakibi Dinamo Kazan'a da 8 puan fark atmış durumda.
Kadrosunda Brezilyalı Fernanda Garay dışında (daha önce sarı- lacivertlilerde oynamıştı) tüm oyuncular Rus. Üstelikte çoğu ulusal takımda görev yapıyorlar.
Kimler mi? Yazalım:Chcherban, Obmochaeva, Fetisova, Kosianenko, Yyubushkina, Morozova...
Tüm bunlara karşın, zor iki maç bizleri bekliyor olsa da, Fenerbahçe Grundig bu turun da favorisi.
Vakıfbank da 4'lü Final yolunda son engel olan Volero Zürich ile kozunu paylaşacak.
Kadrosunda Rabadzhieva (Bulgar), Rykhliuk (Ukrayna), Mamadova (Azeri), Zivkovic (Sırp), Akinderowa (ABD), Popovic (Sırp) gibi sporcular bulunmasına karşın İsviçre temsilcisi karşısında ekibimiz tabi ki favori. Hele çarşamba günkü gibi servis atarsa set bile vermez.
CEV Kupası'nda İmpel'i aşan Galatasaray Daikin, yarı finalde Alman Schweriner ile finale çıkabilmek için iki maç oynayacak. Bir önceki turda Romen Volei Alba'yı iki karşılaşmada da yenerek eleyen rakibimizle ilk müsabakayı deplasmanda yapacak olmamız bizi şanslı kılıyor.
CHELLENGE KUPASI
Çeyrek Finalde Asterix'i (Belçika) her iki karşılaşmada da alt eden Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yeni rakibi Romen CSM Bucuresti oldu. Buraya Wiesbaden'i her iki maçta da set vermeden geçerek gelen CSM karşısında rövanşı Romanya da oynanacak olsak da ekibimizi favori olarak gösterebiliriz.
Bu kupada ki diğer temsilcimiz Trabzon İdman Ocağı ise, İsviçre temsilcisi Aesch Pfeffingen engelini 3-0, 3-0 ile aştı ve Fransa takımı Paris Saint Cloud'u eleyen Rus Zarecie Odintsovo ile yarı finalde eşleşti. Liginde 6. sırada bulunan Zarecie'nin kolay bir rakip olmadığını vurgulayalım.
Bu kupada ilginç olan, eğer Bursa B. Belediyesi ile Trabzon İdman Ocağı rakiplerini elerse finalde buluşacaklar. Umarım öyle de olur...