Manila’dan, beklediğimiz sevinci seyrettik, ama yayıncı kuruluş sevincimize limon sıktı. Bir altın ve bir bronz madalyayı elde ettik. Arzu ederdik ki bu madalyalar bir Dünya Şampiyonluğu, bir Dünya İkinciliği olarak gelsin. Ama statü bunu önledi ve ilk iki sırayı alabilecek takımlarımızı yarı finalde karşı karşıya getirdi, gümüş madalyamızı önledi.
Eczacıbaşı Vitra, kadrosu ve başarılı mücadeleleriyle şampiyonluğu hak ettiğini gösterdi, kutluyorum. Vakıfbank ise, henüz beklediğimiz forma ulaşamamasına rağmen, diğer takımlardan daha üstündü, ama hak ettiğini vermediler. Onların mücadelesi de dünyaca takdir edilen bir başarıdır.
Türkiye voleybolda, özellikle de bayan voleybolunda çok başarılı. Bunu defalarca belirttim. Bize bayrağımızı ikili olarak seyrettirdikleri için onlara ülkece minnettarız.
NTV Spor, neden?
NTV Spor’a şampiyonadaki maçlarımızı seyrettirdiği için teşekkür borcumuzu bildirecektim ki, bu düşünceme bir anda limon sıktılar. Ödül töreninin başlarında ekranda basketbol anonsu başladı, reklamlarla sürdürüldü. Bunu, linklerdeki bir arızaya bağlayan bir anonsla açıkladılar (inşallah öyledir) ama inandırıcı olmadı. Çünkü ekranı ikiye bölerek bir tarafında Dünya çapında başarımızın ödül törenini, bir tarafında da bir basketbol maçını göstermeye başladılar. Voleybolcularımız dördüncü dünya şampiyonluğunu kazanarak en başarılı ülke oluyor, basketbolda ise şampiyonluğa oynayan bir takım ile bu sezon küme düşmeme mücadelesi vereceğini tahmin ettiğim bir takım karşı karşıya geliyor. Ne kadar denk anlamlı mücadeleler değil mi (!). Basketbolun bazı sevenlerinden ricam, hiç olmazsa üikemizin milli hassasiyetleri için bu saçmalıkları bir kenara bıraksınlar. Hiç olmazsa milli davalarda bölünmeyelim. Aklı selim sahibi olanlar, her başarıda birlikte sevinelim.
Sayın yayın kanalının sorumlu kişileri, ne kadar adil davranıldı değil mi? Hiçbir önem taşımayan bir maçı 3-5 dakika eksik yayınlamak bu kadar önemli miydi?